11.04.2010 Doğancı Dağyenice Misi Köyü Yürüyüşü












2010 yılı programı yapılırken gidilebilecek yer diye önerdiğim bu parkur sorumluluğunu ben yüklendim.Daha önceleri birkaç kez gittiğim bu bölgeye; bu yıl katıldığım ve tanımaktan gurur duyduğum arkadaşlarımla birlikte gidecek olmak beni daha da heyecanlandırdı.Önce bölgeye giderek, orada çiftlik sahibi olan arkadaşım Asaf Yahyaoğlu ile keşif yapmaya karar verdik. Bölgeyi iyi tanıyan eski köy imamı ve şimdiki emlakcı dostumuz Şevket hocayı da alarak çevreyi dolaştık, benim seçtiğim Misi Köyü, Dağ Yenice ve Misi Göleti parkurunu araçla katettiğimizde yaklaşık 8km olarak görünce panikledim. Fakat arkadaşlarım Doğancı köyüne götürünce parkuru çok beğendim .Sonra katılım listesindeki 43arkadaşla yürümenin keyfini düşündüm.Yürüyüş gününe güzel bir havayla başladık Misi köyü girişinden eşi Müjgan Yahyaoğlu tarafından buluşma noktasına getirilen Asaf beyi de alarak Orhaneli keles vadisi boyunca yol alıp tarihi Doğancı köyünde araçlardan ayrıldık.Hafif bir rampayla(bu tanımlama bizlere sevgili arkadaşımız Ünal Özbostanlar’dan geçti) Doğancı Misi göletine doğru yola çıktık, harika bir manzara ,vadideki uzayıp giden yol, yemyeşil ve bahar dönüşümü ile renkdeğiştiren doğa ve orman içi yol.Tabi bu arada ben ve Asaf bey öncü olduğumuz için pek manzara izleyemiyoruz ve resim çekemiyoruz.Bu arada sevgili Kezban hanımdan parkurla ilgili gerçekci bir eleştiri geliyor sabah ısınmadan; yani bir süre düz yolda yol almadan böyle rampaya sarılmazmış.Haksızda değil hani!Orman içi yürüyüşten sonra alabildiğine geniş bir düzlüğe çıktık ve bir anda karşımızda Doğancı Misi köyü sulama göletini bulduk, tabi terlemiştik. Gölet çevresini dolaşma fikrinden rüzgar nedeni ile vaz geçerek tekrar ormana daldık. Bir yanda ton ton yeşiller, biryanda cıvıl cıvıl kuş sesleri,güzergah üzerinde dere geçişi var. Bizim ekipte yine bir heyacan, geçenler geçemeyenler ve azcık suya batanlar.Ben birkez daha kararverdim ki yaşam atölyesinde de atalarımızın ordularında olduğu gibi bir köprücü yada geçici ekibi kurulmalı.Sonuçta geçiyoruz ama buda bir öneri.Göl kenarında öğle molası klasik sucuk, ekmek organizasyonları ama burdaki fark oturacak banklar,su ,lavabo var. Sonra da gelip kamp yeri ücreti alanlar varmış, sağolasın Mehmet Gür bey.Yemek sonrası tekrar yola koyulduk. Yine orman yolu ,yine rampa güzergahımız dağyenice köyü bu arada gölet kenarında Bursa’dan bir grup, sonra ormanlık yol boyunca yine Bursadan iki ayrı grup ve günün sürprizi!. Asaf bey ve sevgili eşi Müjgan Yahyaoğlu bizi yol üzerindeki muhteşem çiftliklerinde çay molası için misafir ediyorlar. Her ikiside bağlı olmalarına rağmen arkadaşlarımızın tamamı harika birer Rod Failer olan BOY ve MAYRA adlı canavarı uzaktan yangözle izleyerek çiftlikte kendilerine birer yer seçiyorlar. Sıcak konuseverlik ,sıcak çay ,onlarca van kedisi ve muhteşem Nilüfer manzarası .Birkaç arkadaşımız Gemlik lisesinden matematik öğretmenlerine misafir oldukları için sanırım heyacanlılar. lise anları hatırlanıyor,sonra konukseverlik için teşekkür ediyoruz, sevgili ev sahiplerimiz bizi Dağyenice köyüne kadar refakat ederek uğurluyorlar .Dağyenice sonrası Misi’ye kadar 5km asfalt yol var, bazı arkadaşlar bizi almaya gelen araçlarla, bir kısmımız yürüyerek ve gerçek dağcı ve doğasever Rıdvan ve Ayhan arkadaşlarımız macera ruhlarıyla ne minübüs ne asfalt diyerek ,dağve ormana saparak inmeye karar verdiler. Ben rehber olmasam kesinlikle onları izlerdim, sonuçta Misi köyünde buluşuyoruz ve Nilüfer çayı kıyısında uzunca bir mola , bence yakın çevredeki harika dinlenme yerlerinden birisi. Nihayet akşam oluyor ve dönüş için hareketleniyoruz, üçüncü sayımdan sonra eksiksiz olduğumuzu görerek dönüşe geçiyoruz. Gemlik’te vedalar birdahaki yürüyüşte buluşma dilekleri.Teşekkürler Yaşam Atölyesi
''Sevgili Orhan Kıvanç Gemlik Yaşam Atölyesi Ailesine katkınızdan dolayı teşekkürü borç biliriz''

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Bloğunuzdaki paylaşımlar için teşekkür ederiz. Prefabik fiyatı olarak bloğunuzdaki başarılarınızın devamını dileriz.