Günümüz insanları olarak şöyle bir hayatımıza baktığımızda;
Şehrin boğuculuğu içinde bir hayat sürerek yaşamaktayız ve buna bağlı olarak doğal hislerimizden, güdülerimizden uzaklaşmakta olduğumuzu görürüz.
Ancak her ne kadar şehir içinde yaşasak da, yine de doğaya olan bir merak vardır içimizde. Doğaya çıkmak, doğanın dinginliğini ve temizliğini görmek insanın iç yapısında hissedilen bir rahatlamaya neden olur ve bu tekrarlandıkça şehir hayatından ruhen kopmalar ve kendi içselliğine geri dönüşler başlar.
Doğa yürüyüşleri ya da Trekking insanın doğayı ve kendini keşfetmesini sağlayan, tanıtan ve öğreten bir eğiticidir. Doğa yürüyüşleri işte bu ihtiyaçlarımızı karşılamak için en güzel adımları sağlar insanlara. Genelde temiz hava almak, spor yapmak, sağlığımızı korumak, fotoğraflamak, keşfetmek, anlamaya çalışmak, doğa ile iç içe yaşamayı öğrenmek gibi türlü sebeplerle doğa yürüyüşleri yapılır.
Bu felsefeden yola çıkarak çıktığımız yolculukta dolu dolu geçirdiğimiz 2,5 yılın ardından bugün dünyadaki çoğu doğa severin gitmek istediği yerlerden biri olan Himalayalara içimizden birini göndermenin mutluluğu ve bir okadar da bizim gidememizin burukluğunu yaşamaktayız aslında kimyamızda hüzünbaz bir sevinç var ve biz bu sevinç ile sevgili Haydar Bozada abimize bu akşam 13/03/2010 cumartesi akşamı bir uğurlama yaptık ve iyi dileklerimizle birlikte asla yalnız olmadığını ve yanında olduğumuzu ilettik.
Haydar abi yolunuz açık herşey gönlünüzce olsun
''ASLA YALNIZ YÜRÜMEYECEKSİN''
''ASLA YALNIZ YÜRÜMEYECEKSİN''
unutma...
17 Mart 2010 Çarşamba | Gönderen Mehmet GÜR zaman: 11:20
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder