Yine bir pazar yine biz ve doğa tutkusu. Tam da bu sırada aklıma (bir ilkbahar sabahı güneş ile uyandın mı hiç? Çılgın gibi koşarak kırlara uzandın mı hiç?) sözlerinin bulunduğu o hepimizin bildiği parça geldi. Evet hepimiz biliriz ama nedense bunu yapmaktan hep kaçarız çünkü araya hep başka işler ve başka başka ... girer ama aslında hep bırakılan umutlar sevgiler ve kendine ayrılmayan zamanlardır diyerek bu hafta ne yaptık bir bakalım yukarıdaki fotoğraflardan da anlaşıldığı gibi uykusundan uyanan doğa ile temas kurduk ve doğa bize mutluluk verdi, stresimizi aldı. Biraz bizi yordu ama bu sadece kaslarımızda hissetiğimiz bir yorgunluk aslında. Bu yorgunluğun altında mental olarak bir rahatlama vardı ve çevreyi tanımanın verdiği haz vardı. Bu paylaşımlarla beraber aslında Gemlik'in kuzeyinde kalan Samanlı Dağları'nda gezindik önce. Darıdere'ye indik. Burada yeşillikler arasında bir müddet yürüdük. Çatak mevkiine geldik ve eğimli bir yola gireceğimiz için kendimize yarım saat mola verdik. Sonra buradan eğimi fazla olan yola girerek tırmanışı sürdürdük. Tırmanış bizi oldukça zorladı ama tabiat ana o kadar iyi niyetliydi ki yol çıkışı uzundu ama ağaçların dalları ile güneş görmesini engellemiş ve bizi gölgede bırakmış dolayısı ile daha fazla zorlanmamamızı sağlıyordu. Beşpınarlar tepesine gelince rüzgar epey serteşmekte idi. Burada İstanbul'dan gelen 2 ayrı grup ile karşılaşıldı. Daha sonra 960 metreye çıkıp buradan İstanbul- Yalova - İznik gölü ve Uludağ'ı seyrettik. Hemen akabinde orman patikalarına girip kestirmeden orman yoluna indik. Burada doğayı seyrederek inişe devam ettik, sonrasında kestirme yoldan Hamzalı köyüne vardık. Burada yine aynı köyden rehberimiz Saim arkadaşımızın babasının hazırlamış olduğu ayran ve çaylarımızı yudumlayıp yorgunlık attık. Kendisine teşekkür ediyoruz. Bu arada 13 haziran 2010 pazar günü Sansarak Kanyonundayız katılmak isteyenleri bekleriz.
darıdere-beşpınarlar-hamzalı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)