marmaranın çatısında keşifteyiz

Çoğu zaman konuştuk ama gerçekleştirmek için gerekli olan disiplini sağlayamadık ve öümüzde hedef olan ULUDAĞ tırmanışı için keşif turunu Nurihan Akıncı önderliğinde Ünal Özbostanlar, Haydar Bozada ve Pelin Özbostanlardan oluşan ekib ile önümüzdeki dönem faaliyet planı içersine almak için yürüdüler .Görüntüleri izleyince insan bende orada olmalıydım diyor...

Deniz seviyesinde yaz sıcaklarının insanı bunalttığı şu günlerde Yaşam Atölyesinin 4 üyesi 18 Temmuzda Uludağ ın zirvesine tırmandılar.08.30 da oteller bölgesinde serin havada başlayan yürüyüş Karçukuru bölgesinde rüzgarın şiddetli esmesi nedeniyle mola verip hemen rüzgarlıklarını giydiler ve Kapı olarak tabir edilen yerden yaklaşık 1 km çok dik bir patikadan tırmanışa geçtiler. zaman zaman karlar üzerinden çok dikkatli yürüyerek 1.5 saat sonra Rasat düzlüğüne çıktılar burada arazi düz fakat rüzgar çok esiyordu 1. zirveyi arkalarında bırakan ekip Rasat düzlüğünden uzaktan bir dinazorun sırtına benzeyen ve ( Dinazor tepesi ) olarak tabir edilen tepeye doğru yürümeye devam ettiler yolda daha önce yürüyenlerin yaptıkları işaretleri takip ederek Dinazor tepeyi aşan ekibin asıl hedefi büyük zirve bütün haşmetiyle karşılarında duruyordu burada zirveye ulaşmak için önlerinde sadece 400m vardı ve zirve yoluna koyuldular zirveye 100 m. kala ekip başı yerini derneğimizin engenç keşif yürüyüşçüsüne bıraktı ve son 100m de zirveyi ekip başı olarak Pelin Özbostanlar yaptı. Zirvede keşifyürüyüşçülerini 360 dercelik muhteşem Marmara manzarası bekliyordu ve manzarayı seyrettikten sonra orada bulunan zirve defterine duygu ve düşüncelerini aktardılar. Daha sonra zirvenin hemen altındaki Kara göl ve Buzul göle 1 saatte zorlu bir iniş yaptılar burada 1 saat mola yaptıktan sonra ne yazıkki kendini bilmezlerin buralarıda pet şişelerle kirletmiş oldukalarını gördüler ve ufak bir operasyonla pet şişeleri ellerindeki çöp poşetlerine alarak dönüş yoluna giçip 30 km lik yolu 10 saatte tamamlayıp tekrar oteller bölgesine döndüler .

ŞEKEROĞLAN ÖĞRENİYORUZ

2009 Yılı içersinde bulunduğumuz yerde yaşayan insanların geçmişten günümüze getirdikleri bu topraklara ait kültürel kalıntılardan biri olan ve dernek olarak kaybolmamasını istediğimiz Gemlik de yaşayan Gürcülerin oynadıkları oyunlardan biri olan ( ŞEKEROĞLAN ) oyununu öğrenmek için oldukça iyi bir zaman harcadık ve sonunda da kanımca 15-20 kişilik bir grub ile bu işi başardık.

Bu başarının ardında tabi dernek içinde faal olan ve aktivistliği elinden bırakmak istemeyen 5 kişilik bir ekip var tabii yanı sıra bize hernekadar eğitmen olmasalar da bir eğitmen sabrı ile katlanan Cemal Küçük ve Sinan Aksoy a teşekkür ederiz.

son dans

Yaşam Atölyesi Derneği 2009 1. sezonunu, geçtiğimiz perşembe akşamı Dans Atölyesi'nin yapmış olduğu son dans çalışmasıyla kapatmış bulunuyor. 2009-2010 yeni sezonu, Ekim ayında yine eski atölyeleri ve yepyeni sürpriz atölyelerle faaliyetlerine son sürat devam edecek. Bu arada güzelce dinlenerek yeni sezona enerji toplamaktan başka çaremiz yok. E kolay değil, haftanın neredeyse 7 günü dolu olan koskoca bir sezon bizi bekliyor!

Son dans çalışmasından bir görüntü: